"Terörü defedeceğiz" 147edfc6
"Terörü defedeceğiz" 147edfc6
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.


 
AnasayfaSosyalem.netLatest imagesAramaKayıt OlGiriş yap

 

 "Terörü defedeceğiz"

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Sosyalem
Yönetici
Sosyalem


Mesaj Sayısı : 265
Yaş : 43
Şehir : Istanbul
Meslek : Site Admin
Siyasi Görüş : CHP
Erkek


"Terörü defedeceğiz" Empty
MesajKonu: "Terörü defedeceğiz"   "Terörü defedeceğiz" EmptyPerş. Haz. 24, 2010 12:59 pm

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ''Ülkemizde siyasetten ekonomiye, ticarete, hukuk sistemimize, sosyal hayatımıza kadar her şeyde köklü bir değişim söz konusudur. Bu dönüşümün esas hedefi günümüz dünyasına ayak uydurmak, çağın gereklerini yapmak ve geride kalmamaktır'' dedi.

Gül, Maslak'taki Harp Akademileri Komutanlığı Atatürk Harp Oyunu ve Kültür Merkezi Çok Amaçlı Salonu'nda ilk kez verdiği konferansta, 162 yıllık geçmişe sahip akademiye gelmekten mutluluk duyduğunu dile getirerek, son günlerde terör olaylarında hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet diledi. Gül, Türk Silahlı Kuvvetlerine geçmiş olsun dileğinde de bulundu.

Güney Kore'ye yaptığı seyahati hatırlatan Gül, BM Anıt Mezarı'nı ziyaret ettiğini ve bu geziye bazı gazileri de götürdüğünü ve orada Türk askerlerinin saygıyla anıldığını söyledi. Gül, Güney Kore'de kendisinin ''Kan kardeşi'' olarak karşılandığını ifade etti.

Askerle ve silahlı kuvvetlerle duyduğu gururu dile getiren Gül, Türk askerinin sadece vatanını korumadığını, insanlık adına da görevler yaptığını belirtti.

Cumhurbaşkanı Gül, askerin yurt dışında yaptığı görevlerin Türkiye'ye büyük bir güç kattığını belirterek, soğuk savaşın bitmesiyle birlikte geçmişteki düşünce kalıplarının geçerliliğini kaybettiğini dile getirdi.

FİLİSTİN 'ACIYAN BİR YARA'
Soğuk savaş sonrası yaşanan gelişmelere ve yeni kurulan devletlere de atıfta bulunan Gül, Ortadoğu'da da büyük değişikliklerin meydana geldiğini, Irak'ta değişiklikler olduğunu, Filistin meselesinin ''acıyan bir yara'' şeklinde devam ettiğini anlattı.

Orta Asya coğrafyasından de söz eden Gül, orada kurulan devletlerin halen sıkıntılar yaşadığını, ancak geleceğin parlak olacağına inandığını söyledi. Gül, dünyanın güç merkezinin Asya'ya doğru kaydığının görüldüğünü de belirtti.

Latin Amerika'nın da atılım içinde bulunduğunu, Afrika'nın ise maalesef insanlığın büyük yarası olarak görüldüğünü anlatan Gül, dünyada teknoloji ve iletişim alanında da büyük bir değişim yaşandığına işaret etti.

Dünyanın giderek şeffaflaştığını, haberleşme dünyasına bütün haberlerin girmeye başladığını da söyleyen Gül, teknoloji ve gündelik hayattaki değişimlerin insanların hayata ve dünyaya bakışını değiştirdiğini ve düşünsel bir dönüşüm gerçekleştiğini anlattı.

Bu düşünsel dönüşümün devleti ve devlet idarelerini de etkilediğini ifade eden Gül, böyle bir dünyanın iyi okunması, bu sessiz devrimin iyi anlaşılması gerektiğini kaydetti.


''TAHLİLİ ZOR BİR DÜNYA...''
Enformasyon teknolojisindeki değişimlere insanların kendisini adapte etmesinin değişimden daha fazla zaman aldığını, bunun da zorlukları beraberinde getirdiğini kaydeden Gül, ''Son yıllarda özellikle iki kutuplu dünya ve soğuk savaş dönemi bittikten sonra ortaya artık tahlili zor bir dünya da çıkmaktadır. Kim dost, kim düşman bunları ayırt etmek de gerçekten sıkıntılı bir hale gelmektedir'' dedi.

Eski dünyada kim dost, kim düşman analiz etmenin kolay olduğunu da ifade eden Gül, ''Bugünkü dünyada bazen komşunuzdan, bazen müttefikinizden, bazen en yakın kardeş bildiğinizden, bazen de içine girmek için uğraştığınız birliklerden dostça, düşmanca tavırlar farklı farklı gelebilmektedir. Bunları hepimizin yeniden değerlendirilmesi ve çok dinamik bir sürece girdiğimizi kavramamız gerekmektedir'' diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Gül, yaşanan süreçte Türkiye'nin de değiştiğini ve geliştiğini unutmamak gerektiğini belirterek, ''İstesek de istemesek de bu dünya herkesi etkilemektedir. Türkiye arzulu bir şekilde bu değişimin içindedir. Ülkemizde siyasetten ekonomiye, ticarete, hukuk sistemimize, sosyal hayatımıza kadar her şeyde köklü bir değişim söz konusudur. Bu dönüşümün esas hedefi günümüz dünyasına ayak uydurmak, çağın gereklerini yapmak ve geride kalmamaktır'' dedi.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, terörün bugün Türkiye'nin birinci meselesi olduğunu belirterek, ''Terör uzun soluklu ve akıllı bir politika ile defedilecektir. Her şeyin başında devletimizin ve milletimizin kararlılığı ve mücadele azmi gelmektedir'' dedi.

Gül, Harp Akademileri Komutanlığında verdiği konferansta yaptığı konuşmada, terörün ortaya çıkan yeni bir fenomen olduğunu belirterek, maalesef terörün ülkede can almaya da devam ettiğini kaydetti.

Şehitleri şükranla anan, gazilere şifa, bütün ailelere de sabır dileyen Cumhurbaşkanı Gül, TSK'nın ve güvenlik teşkilatının yanında halkın desteğinin olduğunu vurguladı.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, ''Bu konu bugün Türkiye'nin birinci meselesidir. Bu konu Türkiye'de tam kontrol altına alınmadan, Türkiye'nin diğer konularında gelişmek ve ileri gitmek zordur. Bunu bildiği için zaten terör karşımıza çıkmaktadır. Türkiye, bu engeli aşmak ve bu tuzaktan da kurtulmak zorundadır. Terörün birçok çeşitli yüzü de vardır. Bizimki maalesef en kötüsüdür. Çünkü bölücü ve etnik bir temele dayalı bir terördür. O bakımdan işimiz belki başkalarından daha zordur. Bu sebeple terör uzun soluklu ve akıllı bir politika ile defedilecektir. Her şeyin başında devletimizin ve milletimizin kararlılığı ve mücadele azmi gelmektedir'' diye konuştu.

''BU ZOR İŞİ BAŞARACAĞIZ''
''Terörün beslendiği coğrafyayı bilenler, bu mücadelenin öyle çok kolay olmadığını da kavrarlar'' diyen Gül, ''Kolay olmadığı derken, herhangi bir şekilde bıkkınlık değil, bu zor ama bu zor işi başaracağımızı söylemek istiyorum'' dedi.

Dışarıdan bilen veya bilmeyen herkesin konuyla ilgili yorumların yapıldığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Gül, şunları kaydetti:

''Türkiye'nin Irak sınırının 350 kilometre olduğunu, aslında kuş uçuşu bunun daha kısa olduğunu ve o coğrafyanın nasıl bir coğrafya olduğunu gidip görmeyenler tahayyül edemezler. Ben Şırnak-Hakkari arasında hem kara yolu, hem hava yolu ile giden gelen bir insanım. Dünyayı da görevlerim icabı çok dolaşan bir insanım. Buraya benzer bir coğrafyayı ancak Pakistan'dan Afganistan'a, Tacikistan'dan Afganistan'a giderken görürsünüz. Dolayısıyla hemen işin kolayına kaçıp, 'niçin kontrol edilemiyor, niçin şurada şu karakola şöyle oluyor?' soruları sorulurken önce işin bu tarafını herkesin bilmesi gerekir.

Asimetrik savaş dediğimiz her türlü gayri nizami ve hukuki yolları reddeden, hiçbir değerler sistemiyle de kendini bağlı görmeyen terör örgütünün, tabi ki yeri geldiğinde kalleşçe, yeri geldiğinde başka türlü bir mücadele içerisinde dünyanın en büyük başkentleri ve en güçlü güvenlik engellerini bile aştığını hepimiz biliyoruz.''

'TAMAMEN PANİK İÇİNDE VE NEREYE GİTTİĞİNİ BİLMEYEN TERÖR ÖRGÜTÜ'

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, son terör olaylarının tamamen panik içinde ve nereye gittiğini bilmeyen bir terör örgütünün davranışları olduğunu belirterek, ''Kendisine alan kalmayacağını fark eden terör örgütü, böyle bir panik ve acelecilikle son saldırılarını yapmaktadır. Bu işi Türkiye'de tehdit olmaktan çıkarmak için ne gerekirse yapılacağını hem dünya, hem terör örgütü bilmelidir'' dedi.

Gül, Harp Akademileri Komutanlığında verdiği konferansta, terörle mücadelenin gerçekten farklı bir mücadele şekli olduğunu ve onun için uzun soluklu olması gerektiğini belirtti.

''Özellikle son dönemde ülkemizde demokratik ve hukuk standartlarının tüm alanlarda yükselmesini kendisine tehdit gören bölücü terör örgütü saldırılarını artırmaya başlamıştır'' diyen Gül, demokrasilerin teröristlerin istismar edeceği alanları yok ettiğini, terörü ve teröristi izole ettiğini, böylece terörle mücadelenin de kolaylaştığını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Bundan şu anlamın da çıkmaması lazım. Demokrasi derken, terörle azimli, kararlı ve etkili mücadele yapmak için tedbir almamak, tedbirlerde zafiyet yaratmak, kararlılıkta zafiyet yaratmak, olağanüstü tedbirleri devreye sokmamak anlamı da çıkmaması lazım kesinlikle... Ben demokrasiden bahsederken onların istismar alanlarını yok etmek, çünkü onların en büyük istismar ettiği alan halktır, halkla bağlarını koparmanın yolu da buradan geçmektedir. O bakımdan terör örgütünün son aylardaki saldırılarında halkta kaybettiği itibarın da çok etkisi vardır. Üslendiği bölgede uluslararası ve bölgesel diplomatik gelişmelerden sezindiği intibaların da çok büyük etkisi vardır. Bu aslında kendisinin bir nevi panik içinde olduğunu göstermektedir ve bu son hareketleri tamamen panik içinde olan ve nereye gittiğini bilmeyen bir terör örgütünün davranışlarıdır.

Bölgemizdeki gelişmeler terör örgütünün herkese tehlike olduğunu göstermiştir. Maalesef Irak'taki otorite boşluğu ve oradaki kontrolsüzlük ve daha önceki başka Irak sebepleri dolayısıyla alınan tedbirler ki buna 36-38. paralellerin korunmasından başlarsak, oralarda bir yeşerme ve kök salma maalesef gerçekleşmiştir. Ancak son gelişmeler, bölgede işbirliğinin artması, bölge halkının uzun vadeli mutluluğunun gerçekleştirilmesi için bu terör örgütünün buradan ayıklanması gerekliliği bölge ülkeleri tarafından da geç de olsa fark edilmiştir. Geç de olsa tedbirler devreye girmektedir. Kendisine alan kalmayacağını fark eden terör örgütü, böyle bir panik ve acelecilikle son saldırılarını yapmaktadır. Şüphesiz ki terörle mücadele stratejilerimiz daima gözden geçirilmekte, alınacak yeni tedbirler varsa bunlar alınmakta ve bu konudaki kararlılığımız her fırsatta teyit edilmekte ve tekrarlanmaktadır. Devletimiz, milletimiz, bütün güvenlik kuvvetimiz, başta TSK olmak üzere hep beraber, sonuna kadar, kararlı bir şekilde bu işten kurtulmak ve bu işi Türkiye'de tehdit olmaktan çıkarmak için ne gerekirse yapılacağını hem dünya hem terör örgütü bilmelidir. Bu slogan olarak gelebilir ama bu devletin kararlılığıdır. Onun için bunu burada sizlerle bir kez daha tekrarlıyorum. İnanıyorum ki terör örgütünün bu paniği sebepsiz değildir, bunu hepimiz yakın gelecekte göreceğiz.''

AA
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
https://sosyalem.forum.st
 
"Terörü defedeceğiz"
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
 :: Siyaset-Politika :: Türkiye'nin Sorunları-
Buraya geçin: